Bizi Takip Edin

Ağız Ve Diş Sağlığı

Bruksizm ( Diş Gıcırdatma) Nedir?

Yayınlandı

on

Bruksizm ( Diş Gıcırdatma) NedirBruksizm ( Diş Gıcırdatma) Nedir?

    Kişinin bilinci dışında genelde geceleri uyku sırasında ortaya çıkan ve dişlerin sımsıkı kapatılarak birbirine sürtülmesi sonucu kendini gösteren hastalığabruksizm denir. Bu hastalığa yakalan kişi kendisi fark etmese de çevresindeki kişiler çıkan sesleri fark ederek durumu belirtirler. Hastanın dişlerini sürekli olarak sıkması temporamandibular eklem denilen çene eklemini aşırı derecede yorarak çene ekleminin düzgün çalışmasını sağlayan massater kaslara zarar verir. Sürekli tekrarlanan bu diş sıkma alışkanlığı hastada sabah uyandığında çene ekleminde ve kaslarının her iki tarafında aşırı ağrı oluştuğundan şikayet eder. Hastalığın ilerlediği dönemlerde ağız içinde dişler sürtünme sonucu küçük parçacıklara ayrılır veya diş minesi sürtünme sonucu zayıflayarak diş sinirlerinde ağrı ve hassasiyet oluşturur.

Bruksizm Nedenleri;

    Yüzde 60’ı çocuklar olmak üzere toplumun %7’sinde görülen bu hastalık genel olarak ortodontik ( diş yapısına bağlı) sorunları olan veya yoğun stres altında olan kişilerde görülse de farklı bruksizm nedenleri olabilmektedir.

1-) Hiperaktive sendromu görülen fazla hareketli çocuklarda normal çocuklara oranlabruksizm görülme olasılığı daha fazladır.

2-) Sinüzit hastalığı olan kişilerde burun eti olarak da nitelendirilen postnazal bir akıntı varsa bu durum bruksizm sebebi olabilmektedir.

3-) Aşırı yorgunluk ve emosyenel stresin yoğun yaşandığı durumlarda gece uyurken görülebilmektedir.

4-) Aşırı titizlik hastalığı olan kişilerde görülebilmektedir.

5-) Yeni çıkan dişlerde dengesiz bir düzen oluştuğunda vücut dişleri dengeye eriştirmek için baskı ve sürtünme davranışı sergiler.

6-) Düzgün yapılmamış protezler, diş dolguları, takma diş gibi işlemlerde çene yapısına uygunluk oluşmadığı için bruksizm görülebilmektedir.

  Bu nedenlerin dışında idiyopatik (sebebi bilinmeyen) diş gıcırdatmaları görülebilmektedir.

Bruksizm Tedavisi;

  Çocuklarda ve erişkinlerde bruksizm tedavisi farklılık gösterebilmektedir.

A-) Çocuklarda Bruksizm Tedavisi;

   Çocuklarda bruksizm tedavisi yapılmadan önce bir süre beklenmektedir. Bunun sebebi bruksizm nedenlerinin 5. maddesinde belirtiğimiz gibi yeni çıkan dişlerin vücudun kendi doğal yapısı tarafından düzene sokulmasını beklemektir. Bu bekleme süresinde çocuğun aşırı yorulması engellenmektedir. Son olarak çocuğun uyku saatleri ve uykularının yeterli olup olmadığı gözlemlenerek bruksizm tedavisi gerekip gerekmediği kararlaştırılır. Tedavi olarak splint denilen yarı plastik bir aparat doktor tarafından üretilerek çocuğun uyuyacağı zaman ağzına yerleştirilir. Splint denen bu aparat sayesinde dişlerin birbirine sürtünmesi engellenerek diş gıcırdatma sorunu ortadan kaldırılır. Splint aparatı çocuklarda bruksizm tedavisinde kullanılan en etkili ve kısa sürede sonuç veren yöntemdir.

B-) Yetişkinlerde Bruksizm Tedavisi;

   Yetişkinlerde bruksizm tedavisi uygulanırken ilk olarak varsa eğer diş protezlerinin, dolgularının, ağız yapısına uygun olup olmadığı tespit edilip düzeltilmelidir. Ayrıca stres kaynaklı nedenlerden kaynaklanıyorsa bu nedenler için hastaya psikolojik destek uygulanmalı ve ardından splint aparatı kullanılarak yetişkinlerde bruksizm tedavisi başarılı şekilde uygulanır.

Adı ve Soyadı : Aylin Özyıldırım Doğum Tarihi : 1987 Doğum Yeri : İzmir İş Adresi : Medhouse Clinic Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü, Cumhuriyet Bulvarı No: 182/3 Alsancak, İzmir İş Telefonu : +90 (0) 232 4648282 İş Fax : +90 (0) 232 4650816 Eğitim ve İş 2005 Yılında Cumhuriyet Ticaret Meslek Lisesi (Bilgisayarlı Muhasebe Bölümü) Mezun Oldum. 2011 Yılında Dokuz Eylül Üniversitesi (Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü) 2011 Yılından bu yana Med House Clinic de çalışmaktayım Katıldığı Kurs ve Seminerler Bilgisayarlı Muhasebe (İzmir) Bilgisayar İşletmenliği (İzmir)

Okumaya devam et
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ağız Ve Diş Sağlığı

Damak Ağrısının Nedenleri ve Tedavileri

Yayınlandı

on

1) Dokuyu Yakmak

Aşırı sıcak içecekleri tüketmek damağı haşlayabilir. Aşırı fazla sıcak ve baharatlı yiyecekler de damağı tahriş edebilir. Sonradan damak, dokunmaya karşı hassas hissettirebilir ya da yanan bölgede kabarcık oluşabilir. Bu, baştaki yanıktan sonraki birkaç gün sürebilir.

Tedavisi: Damağı yandıktan hemen sonra soğutmak, hasarın fazla olmasını engelleyecektir. Soğuk sıvıları yavaşça yudumlayın ve haşlanan yüzeye doğru çalkalayın. Yüzey iyileşme şansı bulana kadar, yanan bölgeye yiyecekleri temas ettirmekten kaçının ve baharatlı, sivri, bunun dışında tahriş edebilecek yiyecek miktarınızı sınırlayın.

2) Tahriş Edici Maddeler

Dokuyu tahriş edebilecek maddelerin kullanımı damağın iltihaplanmasına sebep olabilir. Sivri yiyecekler dokuyu kazıyarak, rahatsızlığa yol açabilir. Baharatlı, aşırı sıcak ya da soğuk yiyecekler de damağa zarar verebilir ve şişme veya ağrıya neden olabilir. Tütün kullanımı da ayrıca dokuya zarar verebilir ve damakta rahatsızlığa yol açabilir.

Tedavisi: Sürekli olarak rahatsızlık veren madde ve yiyeceklerden kaçınmak için besin düzeninizi değiştirmek ağız sağlığının korunması için hayati bir öneme sahip. Ağzınız iyileşme fırsatı bulamadan daha fazla zarar vermemek için doku tahriş olduktan sonra, besin düzeninizi yumuşak ve ortalama sıcaklıktaki yiyeceklerle sınırlayın.

3) Aftöz Ülser (Ağız Yarası)

Ağız yaraları damakta ortaya çıkabilir. Bunlara, çizik veya yanığa bağlı olarak hasar alan dokunun bakteriye maruz kalması neden olur. Ağız yaraları damaktaki kırmızı iz ile başlayıp yavaşça beyaz veya sarı irinle dolacaktır.

Tedavisi: Bakterinin içeriye yayılıp daha fazla yara ortaya çıkarma riskinden dolayı , bu yarayı açmamaya özen gösterin. Ağız yaraları birkaç gün sonra geçecektir. Bu süresi içerisinde yarayla temastan mümkün olduğunca kaçının. Ağız yarasını hafifletecek ilaç çoğu eczanede mevcuttur. Çok acı verici olsa da, enfeksiyonu öldürmek için yaraya tuz veya karbonat da sürebilirsiniz.

4) Enfeksiyon

Eğer vücudunuz boğaz ağrısı, nezle, bademcik iltihabı, sinüzit ve diğerleri gibi virüs ya da bakterilerle temas ederse, enfeksiyon yerleştiğinden damakta ağrıya yol açabilir. Bu sinüs baskısının ağza basınç yapması ya da bakterinin ağzın içindeki dokuyu tahriş etmesi nedeniyle olabilir.

Tedavisi: Yüksek miktarda B ve C vitaminleri içeren yiyeceklerin tüketimi ağızdaki iltihaplı yaraların daha hızlı iyileşmesine yardım edebilir.

5) Diş ile İlgili Sorunlar

Eğer ağzınızın üst bölgesindeki bir diş iltihaplanırsa, diş eti çizgisinin arkasındaki damağa baskı uygulayabilir. Diş apsesi eğer kontrol edilmezse, damağa yayılabilecek yaraya ya da iltihaba neden olabilir. Bol gelen takma dişler ya da oral bir cihaz da damağın tahriş olmasına neden olabilir.

Tedavisi: Rahatsızlığınızın sebebini belirleyecek bir check up için diş doktorunuzu ziyaret edin. Damağınızda yaşadığınız acıyı azaltmak için bir diş operasyonuna ya da oral bir cihaza ihtiyacınız olabilir.

6) Ağız Yanması Sendromu

Damağınız üzerindeki yanma hissi genelde ağız yanması sendromuna bağladır. Hastalığın sebebi kesin olarak bilinmiyor, ancak genelde ağızda çıkan pamukçuk ve kuruluğun bu rahatsızlıkta payı olduğundan şüphelenilir. Ağız yanması sendromunun belirtileri sabah daha şiddetlidir ve gün içerisinde azalır.

Tedavisi: Yoğurt yemek bu hastalığa bağlı yanma hissinin ve ağızdaki pamukçukların varlığının azalmasına yardım edebilir. Karbonat macununu iltihaplı bölgeye günde üç defa sürmek de ayrıca yanma hissinin yatışmasına yardım edecek ve yaraların ortaya çıkmasını sınırlayacaktır.

7) Ağız Kanseri

Ağız kanseri oluşumları şekillendiği zaman damak da uyarılabilir. Kanserli oluşumlar melanom veya lenfoma olabilir. Lenfoma genellikle büyümeye dil ya da bademciklerde başlayarak ağzın diğer bölgelerine yayılır. Melanom, damağınızdaki yara dahil ağzın her yerinde ortaya çıkabilir.

Tedavisi: Eğer yaralarınızız renk ya da büyümesinde hızlı bir değişim fark ederseniz, derhal tıbbi yardım almalısınız. Doktorunuz yaranın tehlikeli olup olmadığını saptamak ve ne tür bir tedavinin gerekli olabileceğini saptamak için yara üzerinde testler yapacaktır.

Okumaya devam et

Ağız Ve Diş Sağlığı

Diş Protezleri İle İlgili Sorunlar

Yayınlandı

on

bar_ballBazı insanlar dişleri çekilip protez taktırınca problemlerinin biteceğine inanırlar. Halbuki protez takan pek çok insanın da söyleyeceği gibi bu durum yeni ve farklı problemlerin başlaması anlamına geliyor.

Bir protezle çiğnemek zordur. Yiyeceği çiğnemeniz normalden beş kat uzun zaman alabilir. Ve dişin çekilmesi, protezin yapımı, periyodik ayarlamalar ve protezin yenilenmesi (en az 3 yılda bir) gibi bütün masrafları topladığınızda protezler çok pahalıya gelmektedir.

Dahası, zaman ilerledikçe sabit bir implant diş taktırmakta problemlerle karşılaşılabilir ve çok iyi bildiğimiz gibi implantlar en kesin sonuç veren kalıcı bir diş tedavisi seçeneğidir.

Bir protez taktığınızda zaman içinde çenedeki kemik çekilecektir. Bir protezin gevşemesi ve hareket etmesinin nedeni budur. Bu olduğunda proteziniz, doğru bir şekilde oturması için yeniden yapılmalıdır.

Bu birkaç yılda bir, özellikle de alt çenede gerçekleşen bir durumdur. Çünkü protezin tabanı küçüktür ve kemik lerde surekli olarak çekilme eğilimindedir. Dişiniz çekildiğinde alt çenedeki kemik kendiliğinde düzleşir ve protezi yerinde tutacak bir şey kalmaz. Daha da kötüsü, buradan geçen sinirler vardır ve sonunda bunlar kemiğin yüzeyine kadar gelir ve siz ısırdığınızda canınız acır! Uzun süre protez kullanan kişilerin çoğunda bu problem vardır. Çiğnemeye çalıştıklarında dişleri acır ve hissizleşir.

Ne yazık ki bu problemler, insanın sağlık ve kaliteli bir yaşam için sağlıklı yemek yemenin kritik olduğu ileri yaşlarda oluşur.

Protezlerin altındaki kemik çekildiğinde iki şey olur: burnunuz çenenize yaklaşır ve dudaklarınız çöker. Bu daha çok kırışıklık ve ağızdan daha fazla baskı gelmesi ile daha yaşlı görünmenize neden olur.

Üstte damağa takılan protezler ağzı tavanınızdaki tat alma alanlarının çoğunu kapatır. Bu da yediğiniz yemeğin tadını ve keyfini almanızı zorlaştırır. Buna ek olarak ağzınızdaki dokular ve kemik bir plastiğin sürekli sürtünmesine uygun olarak yapılmamıştır ve bunun sonucu ağzınızda pek çok yaralar oluşur. Ve eğer kusma refleksini çok yüksekse belki de üst protezi hiç takamazsınız.

Eğer seçme imkanınız varsa, doğal dişinizi korumak ilk tercih edilen bir seçenek olmalıdır. Daha iyi görünürsünüz, daha iyi hissedersiniz, yediklerinizden daha çok keyif alırsınız ve kendinize daha çok güvenirsiniz. Implantlar da bunu sağlayacak en yeni tedavi seçenekleri arasındadır.

Okumaya devam et

Ağız Ve Diş Sağlığı

Diş Apsesi

Yayınlandı

on

Periodontal-Abse-dentist-196Ne zordur diş ağrısı çekmek değil mi? Kişiyi yorar, yıpratır ama bu hastalığın nedenleri nedir? Neler yol açar? Neler yapmalı derseniz işte uzmanların yanıtları

Diş apsesi irinli bir iltihap birikmesidir. Bu iltihap akyuvar, ölü doku ve bakterilerden oluşan yoğun, kötü kokulu bir sıvıdır. Apsenin nedeni genellikle bakterilerin neden olduğu enfeksiyondur.
Diş apsesi dediğimizde ise iltihap dişte veya diş yakınlarında birikmiş ve dokunun şişmesine neden olmuş demektir. İki tür diş apsesi vardır. Bunlardan biri diş kökünde diğeri ise dişle diş eti arasında oluşan apsedir. Diş kökündeki apseler genellikle daha önceki bir diş tedavisi yüzünden, yaralanma veya tedavi edilmemiş diş çürüklerinden dolayı kaynaklanır. Diş etlerini etkileyen apseler ise daha çok ağız bakımına yeterince özen gösterilmemesi, yiyecek artıkları gibi nedenlerden ötürü oluşur.
Diş apsesinin ana belirtisi, aniden ve genellikle de şiddetli şekilde başlayan ağrıdır. Ağrının şiddeti birkaç saat içerisinde artabilir. Bazı durumlarda ağrı kulağa, çene kemiğine ve boyuna da vurabilir. Yüzde şişlik oluşabilir. Apseli bölgeye dokunulduğunda ağrı artar. Ağızda kötü bir tat ve ağız kokusu oluşur. Apsenin diğer belirtileri arasında sıcak ve soğuk içeceklere hassasiyet, ateş yükselmesi, genel bir halsizlik, ağzı açmakta zorlanma, yutkunma zorluğu ve uykusuzluk da yer alabilir.

Diş Apsesinin Nedenleri
Çoğu zaman diş apsesi bir diş enfeksiyonu sonucu gelişir. Diş plaklarında bulunan bakteriler enfekte olur ve dişte veya diş etinde ilerler. Diş apsesinin genel nedenlerini sıralayacak olursak:
Diş temizliğine özen göstermemek: diş ve diş etlerini gerektiği şekilde ve düzenli olarak fırçalamamak diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve apse gibi pek çok diş sorunu için zemin hazırlar.
Şekerli ve karbonhidratlı yiyecekleri, içecekleri sık tüketmek: bu tür yiyecek ve içecekler bakterilerin büyümesini hızlandırır ve diş çürüklerine yol açar. Bakteriler dişlerdeki çürük, çatlak veya kırıklar arasından ilerleyerek apse oluşumuna neden olur.
Çürük dişler: dişinizdeki çürükleri ihmal etmeniz bakterilerin bu bölgede ilerlemesini ve enfeksiyon oluşması riskini arttırır.
Diş minesinde kırık ve çatlaklar: tıpkı diş çürüklerinde olduğu gibi diş minesindeki kırık ve çatlak benzeri sorunlar bakteriler için dişin içerisindeki yumuşak tabakaya doğru bir yol oluşturur. Bu tabakanın bakterilerden etkilenmesiyle enfeksiyon oluşur ve apse meydana gelir.
Dişlerde biriken yiyecek artıkları: dişler iyi temizlenmediği takdirde, diş ve diş aralarında kalan yiyecek artıkları bakteri oluşumuna zemin hazırlar. Bazı diş eti rahatsızlıkları bu süreci hızlandırabilir.
Diş gıcırdatma ya da dişleri sıkma yüzünden dişin hasar görmesi: bu yavaş bir süreçtir ancak dişin iç dokusunun hasar görmesine ve apselere neden olabilir.
Zayıf bağışıklık sistemi: diyabet benzeri altta yatan bir sağlık sorununa bağlı olarak bağışıklık sisteminin güçsüz düşmüş olması apse oluşumuna zemin hazırlayabilir.
Diş tedavisindeki aksaklıklar: daha önceki bir diş tedavisi yüzünden diş etinde ya da dişin kendisinde meydana gelen hasar veya problemler, diş apsesine zemin hazırlayabilir.
Zayıflayan dolgular: eskimiş bir dolgu bakterilerin kolay geçişine izin verir ve enfeksiyon için risk oluşturur.
Diş Apsesi Tedavisi
Diş apsesinin tedavisi için bir dişçiye gitmek gerekir. Bazı diğer enfeksiyon türlerine kıyasla apse kendi kendine iyileşebilen bir enfeksiyon değildir. Dişçiniz, apseyi yani birikmiş iltihabı boşalttıktan sonra bu apseye neden olan sorunu da tedavi etmelidir.
Sorun diş etindeyse diş eti temizlenir ve gerekiyorsa cerrahi tedavi yapılır. Apse bir diş çürüğünden kaynaklanmışsa tedavisi için kanal tedavisi önerilebilir. Her apsede değil ama ilerlemiş durumlarda dişin çekilmesi gerekebilir. Eğer apse çeneyi etkilemişse çene cerrahiye başvurulması istenir.
Antibiyotik kullanımıyla apsenin indiği durumlar olsa bile eğer altta yatan neden bulunmaz ve esas sorun çözülmez, tedavi edilmezse apse tekrarlayacaktır. Apse tedavisi için antibiyotik yeterli değildir. Antibiyotik belirtileri azaltmak ve tedaviyi kolaylaştırmak için kullanılır. Bu nedenle kendi kendinize ilaç kullanmaktan kaçınmanız ve bir doktorla tedavinizi sürdürmeniz önemlidir.

Diş Apsesi İçin Evde Yapabilecekleriniz
Dişinize bir dişçi tarafından gerekli tedavi uygulandıktan sonra, doktorunuz evde:
Ağzınızı ılık, tuzlu su ile çalkalamanızı ve önereceği ağrı kesici almanızı tavsiye edebilir.
Bunun dışında dişe ve apseye kendi kendinize müdahale etmeniz kesinlikle tavsiye edilmez ve apse için ev reçeteleri önerilmez.
Diş Apsesi Nasıl Önlenir?
Dişlerinizi günde iki kez fırçalayın.
Yemek artıklarını en iyi şekilde temizleyebilmek için diş ipi kullanın.
Her 3-4 ayda bir diş fırçanızı değiştirin.
Şekerli yiyeceklerden ve atıştırmalıklardan uzak durmaya çalışın.
Düzenli olarak diş kontrolüne gidin.
Diş çürümelerine karşı bir ağız gargarası kullanın.

Okumaya devam et

Trend

Copyright © 2016 Bilgi Sağlık. Theme by KKtmr - webtasarimi.gen.tr