Bizi Takip Edin

KADIN

İz Bırakan Kadınlar: Tezer Özlü Nilgün Marmara Silvia Plath

Yayınlandı

on

silviaİsimleriyle melankoliyi çağrıştıran ancak amaçları melankoli üzerine yaşamak olmayan kadınlar. Bugün hayatta olmayan, hayatla hesaplaşırken en büyük yaraları almaktan korkmayanlar. Bir yanları kanarken, yarasından beslenen ve kendi kanıyla yazdıkları dibine kadar gerçek olan kadınlar. Savaşçı, cesur ama en fazla naif kalabilmeyi başarmış olanlar. Hayata başkaldırırken ve düzene meydan okurken bir tek kendine hoyratlaşan kadınlar. İz Bırakan Kadınlar Kulübü üyeleri, cüsselerine aldırmadan, hayatın üzerine uygun adım marş yürürken kırılganlıklarıyla en çok kendi canlarını yakan kadınlar…

İz Bırakan Kadınlar Kulübü öncüsü olan  Slyvia Plath

20. yüzyılın efsane edebiyatçısıdır. İdealist bir anne ve hayvan bilimcisi bir babanın kızı olarak 1932’de dünyaya gelmiştir. Slyvia Plath, doğuştan yetenekli, çalışkan ve hırslıydı. Okul ve edebiyat yaşamı üstün başarılarla doludur. Erken yaşta ölen ve Alman asıllı olan babasının sevgisizliği, şiirlerindeki derin öfkeye yansır, hatta onu Nazi subaylarıyla özdeşleştirir. Kısacık hayatında annesine 300 mektup yazmıştır. Hep en iyisini isteyen anne figürü de ruhsal rahatsızlıklarını derinleştirmiştir. Evlendiği ünlü şair Ted Hughes’a adar kendini. Slyvia Plath,  kabul etmese de onunla girdikleri rekabet içinde baskı hisseder, iki çocuk annesi olarak muhteşem yeteneğiyle eve kapanmıştır ve sevdiği adam tarafından aldatılmıştır. 1963 yılında, çocukları yatırdıktan sonra mutfak kapısını kapatmış, tüm boşlukları battaniyeyle kapatmış ve kafasını gaz fırına sokarak hayatına son vermiştir.

…Tanrı düşüyor gökten, sönüyor cehennem ateşleri/ çekip gidiyor melekler de, şeytanın ada

mları da/yumuyorum gözlerimi, yıkılıp ölüyor dünya/Söylediğin gibi dönersin demiştim/ama yaşlanıyorum artık, unuttum adını/ (kafamın içinde yarattım seni galiba.)/ bir fırtına kuşunu sevmeliydim senin yerine,bahar gelince gökyüzünü basarlar hiç değilse/yumuyorum gözlerimi, yıkılıp ölüyor dünya/(kafamın içinde yarattım seni galiba.)…Slyvia Plath

ÖlmekBir sanattır, her şey gibi/Özellikle iyi yaparım/Bir ölürüm ki, cehennemden gelir gibi olurum/Bir ölürüm ki, adeta hakikaten olurum/Sanki gider gibi bir davete/Bunu yapmak çok kolay bir hücrede/ Ölmek ve kımıldamamak/ Ölüyü oynadığım tiyatroda sıranın gelmesi gibi/ Güneşli bir günde geri gel/Aynı yere, aynı yüze, zalim/ Eğlenen çığrışlara:/ Mucize!’ /İşte bu yere yıkar beni/Ama bir bedeli var izlerime bakmanın/ Bir bedeli var kalbimi dinlemenin/  Hakikaten çalışıyor…Slyvia Plath Slyvia Plath derin imgelerle dolu olan hüzünlü şiirler yazar. Yapıtlarında deneyimlerini açıkça ortaya koyarken, öte yandan gizemli yanını korur. Hayatında ve eserlerinde güçlü bir kadın isyanı ve varlığın anlamını sorgulama vardır.1965’de son şiirlerinden oluşan ‘Ariel’ İngiltere’de yayımlanmıştır. 1966’ da  ‘Ariel’ ve 1971’ de ‘Sırça Fanus’un Amerika’da yayınlanması ile kadın özgürlük hareketlerinin sembolü olmuştur. Sırça Fanus, Slyvia Plath’in şaşırtıcı akıcılıktaki üslubu, ayrıntılara inen keskin gözlemciliği ve kurgulama ustalığı ile iç karartıcı bir bunalım romanı olmaktan çıkıp, insan ruhunun derinliklerinde cesaretle gezinen eleştirel bir yapıta dönüşür. Kısa yazın hayatına onca şiir, mektup, günce, öykü, oyun ve roman sığdırmıştır.  1982’ de yayınlanan  ‘Journals’ (Günceler) Pulitzer ödülüne layık görülmüştür. Henüz ortaya çıkmamış ve kocasının imha ettiği yapıtları olduğu söylenir. Eleştirmenlere ‘Plath şiiri öğrenmedi, şiir onun içinde baştan yaratıldı’ der. Öldüğünde 31 yaşındaydı

Hayat, hep yüzünle seviştik. Tersinin hatırı kaldı’

Nilgün Marmara 

1958 yılında İstanbul’da doğdu. Kadıköy Maarif Kolejini bitirip, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Sylvia Plath şiirini konu eden bir tez çalışması yaptı. 1980 darbesi olduğunda Boğaziçi’nde öğrenciydi. Bohem bir hayat yaşıyordu. Özgürdü, içine kapanıktı, parlak bir mühendisle evliydi, büyük şairlerle dosttu,  güzel şarkı söylerdi… Onu en güzel farklı şiirlerinin dizeleri  anlatır.

‘Ağrımasa bilir miydim yüreğimin yerini?…Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna…

Sen ne getirdin bana çocukluğundan?…

Üşümüşüm… Düşlerimin üzeri açıktı’

13 Ekim 1987’de henüz 29 yaşındayken ‘Yaşama Karşı Ölüm’ dedi ve oturduğu evin balkonundan atlayarak intihar etti.  ‘Kırmızı Kahverengi Defter’ adıyla yayınlanan günlüğünde ‘Hayatın Neresinden Dönülse Kârdır’ der.

Tezer Özlü için hayatın anlamı gitmektir. Yaşamın kıyısında, ölüme doğru yolculuk ederken sanki dünyanın tüm acısını, öfkesini, hüznünü içinde taşır. Kaybolmuşluğunu ve arayışını cesaretle yazar. ‘Çocukluğun Soğuk Gecelerini’ yazmasaydı sanki herkesin çocukluğu bir yerinden eksik kalırdı hissini verecek kadar güçlü ve yalın bir gözlem gücü vardır.1943 yılında doğan Tezer Özlü, Avusturya Kız Lisesi’nde okudu. 1980’de Çocukluğun Soğuk Geceleri adlı ilk romanı yayınlandı. Özlü, yaşamın anlamını arayan ve bu arayışı hayranlık duyduğu üç yazar olan Svevo, Kafka ve Pavese’in  izlerini sürerek sürdüren ikinci romanını 1983’te Auf den Spuren eines SelbstmordsBir İntiharın İzinde adıyla yazmıştır.  Bu eseriyle 1983 Marburg Yazın Ödülü’nü kazanmıştır. Kitap, daha sonra dilimize, yazarı tarafından Yaşamın Ucuna Yolculuk (1984) adıyla çevrilmiştir. Özlü’nün ölümünün ardından, ilk öykü kitabı, daha sonra yazdığı öykülerle bir arada Eski Bahçe – Eski Sevgi (1987) adıyla basılmıştır. Günce ve anlatı parçaları ise Kalanlar (1990) adlı küçük bir kitapçıkta toplanmıştır. 1967 – 1972 yılları arasında İstanbul’da farklı hastanelerin psikiyatri kliniklerinde kalmıştır

Tezer Özlü

Pazar günleri… Şimdilerde… Sokak aralarından geçerken gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim… evlerin pencere camları buharlaşmışsa… odaların içine asılmış çamaşır görürsem… bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek……… isterim hep.’ (Tezer Özlü-Çocukluğun Soğuk Günleri)

Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. Hiçbir şey. Hiçbir korku… Aklını en acı olana, en derine, en sonsuza atmışsan korkma. Ne sessizlikten, ne dolunaydan, ne ölümlülükten, ne ölümsüzlükten, ne seslerden, ne gün doğuşundan, ne gün batışından. Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Kentlerden geç. Sınırları aş. Gülüşlerden geç Anlamsız konuşmaları dinle, galerileri gez, kahvelere otur – artık hiçbir yerdesin.’ diyen Tezer Özlü kendine hep ‘Yaşamın Kıyısında’ bir yer tutmuştur.

Hayatı kendi yaşamları üzerinden sorgulayan bu kadınlar kulübünde Tezer Özlü de Nilgün Marmara’nın arkadaşıdır. ‘İçin için henüz ölmediğime, yaşamın sürekliliğini duyduğuma seviniyorum’  diyen Özlü  bedeninden ve ruhundan büyük bir sarsıntıyla geçen ve acıya dönüşen yaşama tutkusunu okura sonuna kadar hissettirir. Onunla birlikte çocukluk, gençlik ve kadınlık dönemindeki izleri sürer ve aynı kırılganlık, çıplaklık ve kışkırtılmışlıkla başa dönersiniz, ama ne yaparsa yapsın öfkesinin ardındaki kendi gerçekliğinin masumiyetine hayran kalırsınız. Tezer Özlü, 1986’da, 43 yaşında göğüs kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.

Ben aslında sürekli özlüyor ve bir özlem durumunda yaşıyorum. Bu yüzden özlemlerim yok. Yalnız bir kavrama bu. Bütünselliğin kavranması. Bitirilmişliğin. Bir yolculuğun sonu. Başlangıcı olmayan yatay bir yolculuğun sonu. Kendi yuvarlağım çevresinde dönen bir yolculuğun. Şimdi okunmuş kitapları yeniden okuyorum. Şimdi bildik müzikleri yeniden dinliyorum. Yenmiş yemekleri yeniden yiyorum. Sevip yitirdiklerimi yeniden seviyorum. Şimdi uykusuzluğumu yeniden uyuyorum. Şimdi açlığımda yeniden acıkıyorum. Şimdi gittiğim kentlere yeniden gidiyorum. Şimdi havada uçuyor, raylarda, su yüzeylerinde, yaşama ve ölüme karşı duyduğum aynı umursamazlıkla dolaşıyorum. Tartışmaları biliyorum. Duyguları. Korkuları. Sözcükleri. Her dili anlıyorum. Anlıyor ama kavrayamıyorum.’(Tezer  Özlü- Kalanlar)

‘İçimdeki kıpırdanışları dinliyorum. Bir şeylere
açılmak, bir yerlere koşmak, dünyayı kavramak istiyorum. Dünyanın bize
yaşatılandan, öğretilenden daha başka olduğunu seziyorum.’ Tezer Özlü

Onların serüveni bizimkinden farklıydı! Tutkulu arayışları ve büyük savruluşları bir anlamda kendilerinden soyunmaya, çırılçıplak kalmaya razı oluşlarıydı. Karamsarlık, zaman zaman önünü alamadıkları bir coşku, ama her zaman naif ve estetik bir duruş okunuyor geride bıraktıklarında. Satırlarından çocuksu yaşama sevinçleri taşmış bazen,  bazen de gölgesinde boğuldukları karanlıkları. Gözümün önüne geliyor üç kadın. Hayatla ölüm arasında cesaretle eteklerini savurarak dans ediyorlar. El sallıyorum arkalarından. Ne çok iz bıraktınız kendinizden bir bilseniz…

 

RANA ARIBAŞ AMAÇ İşini yapması gerektiği gibi yapan, iş disiplini olan bir insanım, işimde en iyilerden biri olarak anılmak istiyorum ,topluma katkı koymak asli hedeflerimdendir. DENEYİM 1990–1993 Petkim Yarımca Sistem Yöneticisi  IBM Mainframe sistemlerin kurumu  Bilgisayarların bakım ve planlaması  PC lerin kurulması, Novell 2.20  Firma içi eğitimler . 1993–1999 Philip Morris SABANCI Adana-Diyarbakır Bölge Sistem Yöneticisi  Tüm elektronik sistemlerin kontrolü bakımı  Tüm bilgisayarların bakım plan ve teknik desteği  Firma içi eğitimler ve alımlar. 1999–2000 Annelik nedeniyle ara veriş 2000-2002 Mercedes Benz Aksaray Sipariş Proğram Mühendisi 2002- Kalite Güvence Danışmanlığı Kurumsal Danışmanlık &Eğitim- TQM ISO 9001:2000 , 16949,HACCP, OHSAS EĞİTİMLERİ VE AKTİF UYGULANMASI ve 14001 çevre belgesi.,TÜBİTAK-TEYDEB,KIRSAL KALKINMA, GEF-UNDP, FP7, CE, AB Projeleri , SMM faaliyetleri,CE UNDP ile yürütülen gönüllülük çalışmaları ,UNDP ve KALDER ile yürütülen Türkiye geneli CE eğitimleri (3 ay) 2006- Erişim Asansör Arıza bakım müdürü ve kalite yönetim temsilciliği EĞİTİM 1985-1990 YILDIZ Teknik Üniversitesi İstanbul  Kocaeli Mühendislik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Bölümü  Mesleki amaçlı çeşitli seminer ve kurslar.  PLC, CNC, AS400, Novell, Windows NT, Handheld Computer, Autocad2000, FMEA,Kontrol Planları,PPAP,APQP,ERP,SAP,Kalkınma Ajansları Program Yazma Eğitimi, İş Güvenliği Eğitimi, ISO 9001:2000 eğitimi.Proje yazım eğitimi. İhracat ve dış ticaret uzmanlığı eğitimi,enerji yöneticisi eğitimi,ohsas iç tetkikçi eğitimi, asansör smm eğitimi, pcm eğitimi İLGİ ALANLARI Traking,sinema, fotograf, bilgisayarlar. DİL İngilizce : Çok iyi düzeyde Almanca : İyi düzeyde EĞİTİM TECRÜBELERİ Alınan Eğitimler * ISO 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Genel Eğitimi * İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirme ve Derecelendirme Eğitimi * ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Temel Eğitimi * ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Genel Eğitimi * İç Tetkik Eğitimi * Gerilla Pazarlama Eğitimi * İş Geliştirme Eğitimi * 22000 Eğitimi * NLP Eğitimi * Stratejik Yol Haritası (SHY) Hazırlama Eğitimi * MAP Eğitimi * 16949:2002 Eğitimi * Teknik Dosya Hazırlama Eğitimi * İnsan Kaynakları Yönetimi Eğitimi * Dış Ticaret Uzmanlık Eğitimi * Yapay Zeka Eğitimi * Acil Durumlar Eğitimi * Tıbbi Atıkların Yönetimi Eğitimi * PCM Eğitimi * Proje Yazım Eğitimi * Yenilenebilri Enerji Eğitimi Enerji Yöneticisi Eğitimi Verilen Eğitimler Eğitim adı İlk Yardım Eğitimi Eğitim tarihi Şubat 2004 Eğitimi düzenleyen kurum Renk Ajans Eğitim adı FMEA;PPAP,APQP Eğitimi Eğitim tarihi Aralık-Mayıs 2008 Eğitimi düzenleyen kurum Modern otomotiv Eğitim adı CE, ISO 9001:2000 Eğitimi Eğitim tarihi Eylül 2007 Eğitimi düzenleyen kurum İMER LT Eğitim adı İŞ Güvenliği Eğitimi Eğitim tarihi Haziran 2006 , Temmuz 2007, aralık 2010 Eğitimi düzenleyen kurum MBS; Renk Ajans ,Erişim Asansör Eğitim adı PCM Eğitimi Eğitim tarihi Ekim 2011 Eğitimi düzenleyen kurum Renk Ajans Eğitim adı KOSGEB’e porhe hazırlama eğitimi Eğitim tarihi Eylül 2011 Eğitimi düzenleyen kurum Huzur Otogaz Seminer adı Motibasyon, Etkili İletişim, Beden ve Renk Dili Seminer tarihi Temmuz 2006 Semineri düzenleyen kurum Motaysan BAĞIMSIZ GÖREVLENDİRMELER Görevlendiren Kurum AHİLER KALKINMA AJANSI Görev Bağımsız Değerlendirici Tarih ARALIK 2010 Görevlendiren Kurum İSTKA Görev Bağımsız Değerlendirici Tarih EKİM 2011 Görevlendiren Kurum T.C. Güney Ege Kalkınma Ajansı / İktisadi Kalkınma Mali Destek Programı Görev Bağımsız Değerlendirici Tarih Nisan 2011 PROJE TECRÜBELERİ Proje adı ve referans numarası Tarımsal sulamada Hibrid Enerji Proje fon kaynağı ve destek adı GEF/UNDP Proje tarih ve yeri Aralık 2008 Niğde Proje adı ve referans numarası Aksaray İçme Suyunun Temizlenmesi Proje fon kaynağı ve destek adı Ahiler, Kırsal Kalkınma Proje tarih ve yeri 2010 Aksaray Proje adı ve referans numarası Doğalgaz Dönüşümde teknolojik Yatırım Proje fon kaynağı ve destek adı KOSGEB Proje tarih ve yeri Temmuz 2010 Aksaray Proje adı ve referans numarası Kültürlerası Dialog Proje fon kaynağı ve destek adı MFİB Proje tarih ve yeri 2007 Aksaray Saratlı belediyesi Proje adı ve referans numarası Eski Aksaray Un Fabrikasının Sanayi Müzesine Dönüştürülmesi Proje fon kaynağı ve destek adı Ahiler Kalkınma Ajansı Proje tarih ve yeri 2011 Aksaray Proje adı ve referans numarası Renk Ajans Üretim Kapatesi Artırımı Proje fon kaynağı ve destek adı Ahiler Kalkınma Ajansı Proje tarih ve yeri 2011 Aksaray Proje adı ve referans numarası Plastik Şişedeki Ergonomik Ekolojik Yaklaşımlar Proje fon kaynağı ve destek adı TÜBİTAK TEYDEB Proje tarih ve yeri Aralık 2009 Aksaray Çeşitli danışmanlık firmalarına üretilen Ajans Projeleri,TÜBİTAK-TEYDEB AB,TKDK, KOSGEB Projeleri Doğum Yeri : Aksaray Doğum Tarihi : 29.05.1968 Adres : Minarecik Mah. Belediye Cad. Arı Apt. 16/1 68100 Aksaray tel: 0535 5122124

Okumaya devam et
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Cilt Sağlığı

Kırışıklık Karşıtı Maskeler

Özellikle kuru ciltler için idealdir. Cildiniz yağlıysa maskeye 4-5 damla limon suyu ekleyebilirsiniz.

Yayınlandı

on

kırKırışıklıklar İçin Yoğurt Maskesi

Yoğurt maskesi cildin üst katmanını temizlerken cildi nemlendirir, geniş gözenekleri küçültür, yumuşamasını sağlar ve doğal bir parlaklık verir. Düzenli olarak uygulandığında hem kırışıklıkların derinleşmesini hem de kırışıklık oluşumu önler. Özellikle kuru ciltler için idealdir. Cildiniz yağlıysa maskeye 4-5 damla limon suyu ekleyebilirsiniz.

İhtiyacınız olan malzemeler;

1 çay kaşığı sade yoğurt, 1 çay kaşığı bal, yarım çay kaşığı portakal suyu ve yarım muz.

Muzu çatalla ezdikten sonra diğer malzemelerle karıştırın. Karışımı parmak uçlarıyla masaj yaparak tüm yüzünüze sürün ve 15 dakika yüzünüzde bekletin. Ilık suyla yıkayabilir ve nemlendirici sürebilirsiniz.

Cildiniz çok kuruysa bu maskeyi haftada 2 kez tekrarlayabilirsiniz.

Kırışıklıklara ve Lekelere Karşı Limon Maskesi

Limonun cildi sıkılaştıran bir etkisi vardır. Ayrıca fazla yağı alarak asitli yapısıyla lekelerin görünümünü hafifletir. Karbonatla birlikte kullanıldığında peeling etkisi yaratır ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. Yağlı cildi olanlar bu maskeyi haftada 1 kez yapabilir.

İhtiyacınız olan malzemeler;

Yarım limonun suyu ve 2 tatlı kaşığı karbonat.

Karbonatla limonu yoğun kıvamlı bir krem haline gelinceye kadar karıştırın. Bu karışımı yüzünüze ve boynunuza sürerek 10 dakika bekletin. Temizlemek için ılık su kullanabilirsiniz.

Bu maskeyle ilgili dikkat edilmesi gereken 2 nokta var. Eğer cildiniz kuruysa limonun kurutucu etkisi cildinizde tahrişe neden olabilir. Bu nedenle kuru cildi olanların kırışıklıklar için yoğurt maskesini kullanması daha iyi. İkinci nokta ise bu maskeyi yaptıktan sonra güneşe çıkmamaya dikkat etmeniz gerektiği. Çünkü limon cildi güneş ışınlarına hassas hale getirebilir.

Cildi Besleyen Badem Maskesi

Cilt sağlığı için önemli olan E vitamini, lif, demir, çinko, folik asit ve kalsiyum bakımından zengin olan badem maskesi yorgun cildi canlandırmak, cilde parlaklık vermek ve kırışıklıkları önlemek için düzenli olarak kullanılabilir.

1 avuç bademi geceden yarım kase süte yatırın. Sabah bademlerin kabuğunu soyarak (sütte yumuşadığı için sabah daha kolay soyuluyor) rondodan geçirin veya havanda dövün.

Sürülecek kıvama geldiğinde tüm yüzünüze sürün ve 20-30 dakika kadar bekletin. Daha sonra ılık suyla yıkayabilirsiniz.

Badem pahalı olduğu için maskesi de biraz pahalı oluyor ama cildiniz kendine gelene kadar her gün tekrarlamanızı öneririm.

Okumaya devam et

KADIN

Kadınların Kalbi Neden Erkeklerden Daha Fazla Yoruluyor?

Yayınlandı

on

kadın kalbiAşağıdaki yazı ntv’nin web sitesinden. Biz kadınlar daha mı duygusalız? Ondan mı oluyor bunlar? Bakalım ve görelim

Kalp, antik dönemden bu yana aşkın ve sevginin sembolü olarak biliniyor. Ancak kalp, bazen aşk bazen de hastalıklar nedeniyle yoruluyor. Günümüzde bilimsel gelişmeler sayesinde kalbe dair birçok bilgi edinilse de, kalp hastalıkları hala ön önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl’a göre, her ne kadar erkek hastalığı olarak bilinse de kadınların vücutlarının genel yapısı bazı durumlarda kalp rahatsızlıklarına zemin hazırlıyor. Örneğin mitral kapak sorunları ya da tiroid fonksiyon bozukluklarının bir sonucu olarak ortaya çıkan kalp hastalıkları kadınlarda çok daha fazla görülüyor. Ayrıca aşk acısı, stres ya da iş yerinde yaşanan olumsuz durumlar kadınların kalplerinin daha çabuk etkilenmesine neden oluyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl, kadın kalbini yoran nedenleri anlatırken, alınması gereken önlemler hakkında şu bilgileri veriyor:

1. Daha küçük bir kalp, hastalık riskini artırıyor
Kadın kalbi, erkeğe göre çok daha narin. Erkeklerde vücut yüzeyine göre kalbin ortalama ağırlığı 134gr/m2 iken kadınlarda bu ortalama 110gr/m2. Yani 60 kilogram ağırlığındaki bir kadının kalbi 176 gramken, aynı kiloya sahip bir erkeğinki 227 gram.

Kadınların kalp damarlarının çapı erkeklere oranla daha küçük ayrıca kalp duvar kalınlıkları da daha dar. Bu nedenle kalp krizi geçiren kadınların kalp yetmezliğine girme ihtimalleri erkeklere oranla çok daha yüksek.

Damar çaplarının küçük olması kadınların kılcal damar hastalıklarına yatkın olmasına yol açıyor. Hastanelere çeşitli şikayetler ile gelen bazı kadınlara koroner anjiyografi yapılıyor. Ancak anjiyografide, zaman zaman gözle görülebilir olan kalp damarlarının tamamen açık olduğu ortaya çıkıyor. Bunun nedeni ise çoğu zaman gözle görülemeyecek incelikteki kalp damarlarının hastalanmasından kaynaklanıyor.

2. Hormonal nedenler: Damar fonksiyonlarını etkiliyor
Kadınların damar fonksiyonları hormonal nedenlerle de farklılık gösterebiliyor. Bu farklılık kalp damar hastalıklarının tanısının doğru koyulmasında sorun yaratıyor. Öyle ki efor testinin güvenirlilik oranı bile kadınlarda daha düşük. Erkeklerde bu oran yaklaşık yüzde 80 iken, kadınlarda yüzde 65 civarında.

3. İnce damar yapıları: Bypass ameliyatlarını zorlaştırıyor
Kadınların kalp damarlarının daha narin olması, bypass cerrahisinde de zorluk yaratıyor. Özellikle vücut yüzeyi daha küçük olan kadınların bypass ameliyatlarında, kanama ve kalp yetmezliğine bağlı şok gibi komplikasyon oluşma ihtimalleri artabiliyor.

4. Duygusal yapı: Daha fazla aşk acısı çekiyor
Aşk acısı kalp sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Aşk acısı ve sevgilinin ölümü gibi yoğun strese neden olan olaylar nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi belirtilerin oluşmasına zemin hazırlıyor. Bunun yanı sıra ani korku, depresyon ve doğal afetler de kalp hastalığı riskini artırıyor. Doğaları gereği erkeklere göre daha duygusal olan kadınlarda bu gibi sonuçların ortaya çıkma olasılığı daha yüksek.

5. Yağ dokularının fazla olması: Anjiyoyu zorlaştırıyor
Koroner anjiyografide görülen komplikasyon oranları da kadınlarda çok daha yüksek. Örneğin, kasık bölgesindeki kanamalar kadınlarda daha sık yaşanıyor. Bu durumun en önemli nedeni ise kadınlarda yağ dokusunun daha fazla olması ve anjiyografi kılıfının çıkartıldığı atardamara anjiyografi sonunda yeterince bası uygulamasının daha zor olması.

6. Kapak sorunları: Kalp kapağının mikrobik iltihap riskini artırıyor
Kalp romatizmasına bağlı kapak hastalıklarıyla, mitral kapak sorunları kadınlarda daha sık görülüyor. Bunun yanı sıra çarpıntıya ve belli belirsiz bir göğüs ağrısına neden olan mitral kapak prolapsusa rastlanma oranı da erkeklere oranla çok daha yüksek. Kalp kapak hastalarında kalp kapağının mikrobik hastalığı riski artıyor.

7. Tiroit bezi bozuklukları: Kalbi yoruyor
Halk arasında guatr olarak bilinen tiroid bezi bozuklukları da kadınlarda çok daha fazla görülüyor. Guatr, kalp ritim bozukluklarının yaşanmasına zemin hazırlıyor. Eğer tiroid bezi az çalışıyorsa metabolizma yavaşlıyor. Bunun sonucunda da kişi kolay kilo alıyor, kolesterol ve diğer kan yağları da yükseliyor. Tiroid bezi fazla çalıştığında ise ortaya çıkan çarpıntılarla birlikte, aşırı hızlı atan kalp yoruluyor ve kalp yetmezliği meydana geliyor.

8. Doğum: Bazı kadınların kalbinde yetmezliğe neden olabiliyor
Kadınlara özgü bir başka hastalık da doğumun ardından 5 ay içinde gelişebilen ve kalp yetmezliğine neden olan kalp kası hastalığı. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte bu hastalık daha ziyade 30 yaşın üzerinde, obez, çoğul gebeliği olan, öncesinde kalp kası iltihabı geçirmiş, sigara kullanan veya beslenme yetersizliği olanlarda görülüyor. Bu hastalığın sonuçları kalp nakli ihtiyacına gidecek kadar ağır olabiliyor.

Okumaya devam et

Cilt Sağlığı

Sigaranın Kadın Sağlığına Etkisi

Sigaranın kadın sağlığına etkisi bu konuda en iyi biçimde özetlenmiştir

Yayınlandı

on

skBilim insanları sigaranın insanlara verdiği sayısız zararı anlatıyor ancak çoğu tiryaki dikkate almıyor. Sigaranın kadınlar üzerindeki etkileri ise vahim düzeyde.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Güvenç Karlıkaya Bahçeci, sigaranın kadınlara verdiği en büyük beş zararı anlattı.

Son yıllardaki etkili kampanya ve düzenlemelere rağmen, yapılan çalışmalar, üreme çağındaki kadınlar arasında sigara kullanımının artmakta olduğunu göstermektedir.

Anne adayları, hamilelik döneminde sigara kullanımının, anne karnındaki bebek üzerine olumsuz etkileri hakkında bilgiye sahip olduğu için hamilelik durumunda en ağır sigara kullanıcıları bile genellikle sigaradan uzak durmaktadır.

Ancak genel olarak kadınların, sigara kullanımının, yumurtalıklar ve üreme fonksiyonları üzerine zararlı etkileri konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını görmekteyiz.

Sigara dumanında bulunan 4000’in üzerindeki zararlı bileşik, kadın üreme sistemindeki değişik hedef ve etki mekanizmalarına ile zarar veriyor.  Sonuç; kadının çocuk sahibi olma şansı azalıyor. Daha üzücü olan sonuç ise; kadının tüm bu bilgileri dikkate almaması…

Sigara Erken Menopoza Sebep Oluyor

Kadın üreme çağını belirleyen yumurtalık kapasitesinin, sigaranın zararlı etkilerinden olumsuz etkilendiğini gösteren birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda, yumurtalık kapasitesinin belirleyicilerinden olan FSH hormonunun sigara içen kadınlarda içmeyenlere göre daha yüksek, AMH hormonunun daha düşük olduğu gösterilmiştir. Bunun sonucu olarak da sigara içen kadınların içmeyenlere göre ortalama 2 yıl önce menopoza girdikleri görülmüştür.

Sigara Kısırlaştırıyor

Özellikle yumurta rezervini belirleyen ve “primordial folikül” dediğimiz ana yumurta hücreleri, sigara dumanında bulunan hidrokarbon türevleri, nikotin ve kadmium gibi ağır metallerin birincil haedefi olmaktadır. Bir kadının daha doğmadan belli sayılarda sahip olduğu ve şu anki bilgilerimize göre hayatın ileriki dönemlerinde bir daha üretilemeyen bu ana hücrelerin tahribi, kadınlarda geri dönülemez etkileri ortaya çıkarmaktadır.

Yumurta Kalitesini Bozuyor

Yukarıda bahsettiğimiz ana etkinin haricinde, sigara dumanı ve içerdiği toksik maddeler, kadında her ay gelişen ve muhtemel gebeliği oluşturacak olgun yumurtanın da kalitesini çeşitli şekillerde bozmaktadır. Yumurtalık içerisinde gelişen olgun yumurta ve mikro çevresinde bu toksik maddeler ile oluşan oksidatif stres, yumurta hücresi ve çekirdeğinde değişikliklere yol açarak hücrenin ölümüne veya genetik yapısının bozulmasına yol açabilmektedir.

Düşüklere Sebep Olur!

Sigaranın zararlı etkileri bununla da kalmamaktadır. Döllenme sonrası oluşan embriyonun gelişimi bozulmakta, hücre zarının kalınlığı artarak embriyonun rahim içerisinde tutunması zorlaşmaktadır. Bununla birlikte, embriyonun rahim içerisinde tutunup geliştiği “endometrium” adını verdiğimiz iç tabakada sigaranın zararlı etkilerinden payını almaktadır. Sigara dumanındaki toksik maddeler, rahim içi dokusunun kanlanmasını azaltarak, embriyonun bu doku içerisinde tutunup köklenmesini engellemektedir.

Tüp Bebek Şansını Olumsuz Etkiliyor

Kısaca bahsettiğimiz bu olaylar silsilesi, sigara içen kadınlarda erken menopoz olasılığını arttırmakta, kadının aylık gebe kalabilme olasılığını azaltmaktadır. Bu durum özellikle herhangi bir nedenden dolayı gebe kalmak için tüp bebek yöntemlerine başvuran kadınlarda ayrıca bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan birçok çalışma, sigara içen kadınlarda tüp bebek başarı şansının içmeyenlere göre daha düşük olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak söylemek gerekirse, özellikle çocuk sahibi olmak isteyen, bu konuda güçlük çeken ve tedavi gereksinimi duyan kadınlarda, sigaranın üreme sisteminin her basamağına olumsuz etkisi olduğu ve özellikle herhangi bir tedaviye başlamadan önce sigaradan uzak durmaları gerektiğinin üzerinde ısrarla durulmalıdır.

Okumaya devam et

Trend

Copyright © 2016 Bilgi Sağlık. Theme by KKtmr - webtasarimi.gen.tr