Bizi Takip Edin

Biyoteknoloji

Sağlıkta  Biyosensör Uygulamaları

Yayınlandı

on

Sağlıkta  Biyosensör Uygulamaları

Biyosensör; hücreler, mikroorganizmalar, dokular  gibi biyolojik materyal süreçlerindeki değişimleri ölçümleyen ve bunları elektrik sinyaline dönüştüren,  sensör  sistemi ve dönüştürücüden oluşan, biyolojik analitik cihaz olarak tanımlanabilir. Tüm bu sensörler sağlık ile birlikte , yaşam bilimleri araştırmaları, çevre, gıda ve askeri uygulamaların birçok alanında kullanılmaktadır.

 Sağlık Hizmetlerinde Biyosensörler

Biyosensörlerde kullanılan biyoalgılama bileşenleri, glikoz, laktat, peroksitler ve sitokinler gibi biyomoleküllerin üretimi ve farklı inflamatuar hastalıklar ve tümörlerde proteinlerin veya antikorların salınımı gibi gerçek zamanlı sinyalleri algılama konusunda oldukça yeteneklidir. Bu biyosensörler, hedef molekülü çok düşük miktarlarda verimli bir şekilde tespit edebilir ve hastalığın başlangıç ​​aşamasında tespit edilmesi ve tedaviye erken başlanması için güçlü bir araç olarak kullanılabilmektedir.

Sağlıkta Nanoteknoloji, Nanotıp Nedir?

Biyosensörler, hastalıkların,  salgınların, virüslerin  tespitinde , yapay görmede , MR’ların  kontrast görüntülemelerde, kalp hastalılarının teşhisinde, kanserin daha hızlı ve doğru teşhisinde,  diyabet, hiperglisemiyi önlemek için glikoz seviyesinin düzenlenmesi ,sağlığın  izlenmesi  gibi  sağlığın bir çok alanında çözümler sunmaktadır. En fazla kullanıldığı alan ise  kan şekeri izlemede olmuştur.
Biyosensörler ile hastaların hayati  belirtileri  takip edilebilir. Akıllı saat, bant gibi biyosensörler ile kalp atış hızları sürekli olarak izlenebilir. İmplant edilebilir sensörler ile vücut kimyası izlenebilir. Diyet sensörü ile yiyeceklerdeki moleküller  kontrol edilebilir. Diyabet glikoz izlenmesi, kolestrol izleme için kullanılabilir. Giyilebilir biyosensörler  ile kandaki oksijen seviyesi takip edilebilir . Ameliyat sonrası enfeksiyon kontrolü ile  iyileşme sürecine destek olur.


Biyosensörler , hastanede kalış sürelerini kısaltarak , hastaları etkin bir şekilde takip edilmesini sağlayarak  yeniden hastaneye yatışları düşürmekte böylelikle maliyeti düşmesini sağlamaktadır. Sağlıklı yaşam, fitnes, atletizm vb. alanlarda tüketici ve ticari kullanımlar için sayısız olasılık sunar.

İmplante edilebilir biyosensörler, kişiselleştirilmiş ilaçlar

Gelecekte, biyobelirteç teknikleri, hassas ilaçlar, aletler ve teşhisler üretmek için gelişen seçenek çeşitliliğini keşfedecektir. İmplant edilebilir biyosensörler, kişiselleştirilmiş ilaçların ilerlemesini hızlandırmada önemli bir etkiye sahip olabilir. Araştırmacıların aday ilaçların vücut üzerindeki etkilerini doğru bir şekilde izlemesini ve bir ilacın klinik olarak gelişmeye devam edip edemeyeceğine karar vermesini sağlayacak. Ayrıca, biyosensör çip teknolojisi, gelişimin erken aşamalarında herhangi bir hastalık belirtisinden önce karmaşık kan DNA mutasyonlarını teşhis  etmek için vücuda yerleştirilebilecektir.

Evde Hastane Teknolojileri ile Duvarsız Hastaneler

Gelecekteki akıllı cihazlar, birden fazla sağlık parametresini aynı anda izleyebilir ve toplanan verileri telefon uygulaması aracılığıyla sağlayabilir. Bu teknolojinin gelişmesi, sağlık sektöründe hasta memnuniyetini de içerecek şekilde hızlı bir büyüme sağlayacaktır. Biyosensörler, Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka ve 5G ile birlikte bu sektörü daha güvenli, hassas ve özelleştirilmiş hale getiriyor.

İlaçların keşfedilmesinde ve hedeflenmesinde, mikrop ve virüslerin saptanmasında, gen terapisinde ve diğer biyoteknoloji süreçlerinde büyük rol oynayan biyomoleküller için çeşitli tanımlama yöntemlerine katkıda bulunmuştur.

Biyosensörler, teşhis, hasta sağlığı sürveyansı, hastalık tanımlama ve insan sağlığı yönetimi gibi birçok alanda gelişmiş ve güçlü gelişimin önünü açacaktır.

Taşınabilir biyosensörler tarafından sağlık durumunun gerçek zamanlı izlenmesi, düzenli kontrollere olan ihtiyacı en aza indirebilir veya ortadan kaldırabilir.

Biyosensörler, ile Yapay zekadaki (AI) ilerleme, kalp hastalıkları da dahil olmak üzere klinik kullanım için yeni modelleme ve öngörücü yöntemler oluşturmak için biyobilimde yeni alanlar ve araçlar yaratıldı

 Biyosensörler, radyasyon tedavisi ve kemoterapiye tümör yanıtında hızlı, yüksek düzeyde lokalize ve geçici değişiklikleri ölçerek kişiselleştirilmiş kanser tedavisinin oluşturulmasını destekleyecektir. Birçok karmaşık tıbbi problemde operasyonu ele almak için nanomateryal tabanlı mekanizmayı kullanan birçok biyosensör tasarımı ve geliştirme fırsatı olacaktır. bilim ve teknolojinin işbirliği ve gelişimi, daha geniş bir deneyim yelpazesine, daha rekabetçi tesislere ve ürünlere yol açabilir.

 

https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2666351121000218

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4794574/

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30804534/

Dr. Erkan SARIŞIN 27.11.1983 yılında istanbul kartal'da dünyaya geldi ve ilk ve orta okulu Kartal'da tamamladı lise öğrenimini Kartal lisesinde tamamladıktan sonra 2001 yılında Cerrahpaşa tıp fakultesini kazanarak üniversite hayatına başladı üniversiteyi iyi bir derece ile 2005 yılında mevzun oldu yüksek lisansını akdeniz üniversitesinde tamamladıktan sonra istanbul kartalda bir tıp merkezin doktorluk görevine başladı 2008 yılında başladığı tıp merkezini 2012 yılında satın alarak kartala daha iyi hizmet vermek için yoluna devam etmektedir.

Okumaya devam et
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Biyoteknoloji

Boğaziçi Üniversitesi’nden Dayanıklı Aşı Taşıyıcı Protein Mikrokürecik Teknolojisi

Yayınlandı

on

Boğaziçi Üniversitesi’nden  Dayanıklı Aşı Taşıyıcı Protein Mikrokürecik Teknolojisi

Boğaziçi Üniversitesi’nde geliştirilen ‘Dayanıklı Aşı Taşıyıcı Protein Mikrokürecik Teknolojisi bu kez de Çin Patent Ofisi’nden patent aldı. Dünyada ilk kez Türk bilim insanları tarafından geliştirilen ve ASC proteini mikroküreciklerinden oda sıcaklığında 30 gün dayanabilen aşı taşıyıcı teknolojisi Avrupa Patent Ofisi, Japonya ve ABD’den patent almıştı.

Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören’in Çin Patent Ofisi’nden patent almış olması sebebiyle ‘’triadic patent’’ olarak adlandırılan buluşu, Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji patenti olarak artık dört dünya bölgesinde koruma altına alınmış oldu. Uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmesi beklenen‘Dayanıklı Aşı Taşıyıcı Protein Mikrokürecik Teknolojisi’, tüm dünyada Kuş Gribi ve Domuz Gribi gibi hastalıkların yanı sıra, Zika benzeri dünyayı sarsan yeni virüslere karşı da etkin bir buluş olarak kabul görüyor.

Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri Araştırma Merkezi ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören’e, “oda sıcaklığında 30 gün muhafaza edilen aşı taşıyıcı protein mikrokürecik teknolojisi” buluşu için ABD, Japonya, Avrupa Patent Ofisi’nden sonra Çin’de patent verdi. 2009 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi’nde sürdürülen proje kapsamında geliştirilen “ASC zerrecik/mikrokürecik aşı taşıyıcı” teknolojisi, soğuk zincir standartlarından bağımsız olarak dünyanın her yerine aşıların bozulmadan gönderilmesini olanaklı hale getiriyor.

Prof. Dr. Nesrin Özören

Boğaziçi Üniversitesi’nde geliştirilen sistemin dünyada henüz mevcut olmadığının altını çizen Özören “Günümüzde aşı teknolojisinde kullanılan lipozom veya nano-parçacık odaklı farklı taşıyıcı sistemler var ancak bizim geliştirdiğimiz mikro kürecik sistemi yepyeni bir teknoloji. Bu sistem, ASC proteininin meydana getirdiği iplik yapılarının birbiri üzerinde katlanarak yumak gibi tanımlanabilecek sağlam bir yapı oluşturmasından kaynaklanıyor” diye konuştu.

AŞILAR NORMAL ISI KOŞULLARINDA DÜNYANIN HER YERİNE GÖNDERİLEBİLECEK

Günümüzde kullanılan yeni nesil aşılara mikroorganizmaların sadece en çok bağışıklık yanıtı veren parçaları dâhil ediliyor, bu yapıları içeren aşıların da 2-8 0C derecede ve sabit koşullarda saklanmaları gerekiyor. Dünyada ilk kez ASC zerrecikleri üzerinde başka moleküllerin (antijenlerin) taşınabileceğini ve bunların makrofaj hücreleri tarafından sindirilebileceğini bulup bu sayede aşı teknolojisi geliştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Özören, dışarıdan bir virüs ya da mikroorganizma hücre içine ya da vücut içine geldiğinde tetiklenen bu mekanizmanın enfeksiyon bölgesindeki mikroorganizmanın yok edilmesinde etkili olduğunu belirterek, “Buluşumuz olan ASC zerrecik taşıyıcısı; üzerine yüklenen antijenleri/uyaranları 30 gün boyunca oda sıcaklığında ya da donma/çözülme döngülerine dirençli bir şekilde koruyor. Bu teknoloji ile geliştirilecek tüm aşılar; bugün ihtiyaç duyulan sabit koşullar yerine normal ısı koşullarında dünyanın her yerine gönderilebilecek” dedi.

 

Kaynak

ntv.com.tr

02.01.2019 – 11:27

Okumaya devam et

Biyoteknoloji

Hastalıkların Moleküler Haritası Çıkarılacak

Yayınlandı

on

Hastalıkların Moleküler Haritası Çıkarılacak

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Adil Mardinoğlu, “12 bin 500 hastamızda yaklaşık 101 farklı hastalığın moleküler haritasını çıkaracağız.” dedi.

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Adil Mardinoğlu, “12 bin 500 hastamızda yaklaşık 101 farklı hastalığın moleküler haritasını çıkaracağız.” dedi.

Amerikan Biyoteknoloji şirketi Gilead’ın düzenlediği 7. Gilead ile Hayat Bulan Fikirler Ödül Töreni’nde konuşan Mardinoğlu, bu projede yaklaşık 34 farklı merkezden 12 bin 500 hastanın kan örneği, tükürük, dışkı ve doku örneklerini aldıklarını söyledi.

Mardinoğlu, “Biz Türkiye’deki bilim ortamının özellikle genç fikirlerin desteklenmesini desteklemekteyiz. Biz zaten yeni bilimde yaptığımız iş birliği çağrılarında bu şekilde faaliyet gösteren yenilikçi firmalarının ilaç, aşı, tanı kiti ve tıbbi cihaz geliştirmelerini desteklemek istiyoruz. Bu noktada TÜSEB olarak birçok farklı klinik çalışmayı özellikle ürün adaylarının klinikte kullanılan ürünlere dönüştürülmesi için klinik çalışmalarını desteklemeyi planlıyoruz. Kişisel ve dönüşümsel tıp projesiyle biz 12 bin 500 hastamızda yaklaşık 101 farklı hastalığın moneküler haritasını çıkararak ileri son teknolojiyi kullanarak yeni ilaç adayları yeni tanı kiti adaylarının geliştirilmesi için bir projemiz olacak.” dedi.

Hayat Bulan Fikirler Bilimsel Jüri Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu da “Bugün Gilead’ın 7. Hayat Bulan Fikirler Ödül Töreninde hep birlikteyiz. Gilead yıllardır Viral Hepatitler, HIV ve Hematolojik Malignitelerde ile ilgili alanlarda araştırmacıları destekliyor. Bu bir gelenek haline geldi.” dedi.

Bu araştırmaların desteklenmesi, Türkiye’de bu konularla ile ilgili daha ileri düzeyde bilgilerin oluşması, tedavi stratejilerin gelişmesi tanı stratejilerin geliştirilmesi açısından önemli olduğunu belirten Kaymakoğlu, hasta ve hasta yakınları ile ilgili sağlık kesiminin iletişimi bunların daha iyi konumlandırılması konusunda çalışmaların Gilead tarafından desteklendiğini belirtti.

Kaymakoğlu, geleneksel hale gelmiş bu desteklerin bundan sonra devamının en büyük dilekleri olduğunu kaydetti.

“13 milyondan fazla hasta HIV alanında Gilead tedavilerini kullanıyor”

Gilead Sciences Avustralya, Kanada, Avrupa Medikal İlişkiler Başkan Yardımcısı Michael Elliott ise Gilead Sciences’ın HIV alanında geliştirdiği ilaçlar ile AIDS hastalığını ölümcül ve çaresiz bir hastalık olmaktan çıkartıp kronik bir hastalığa dönüştürmeyi başardığını söyledi.

Elliott, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gilead Sciences olarak kurulduğumuz günden bu yana insan sağlığını tehdit eden hastalıklara tedavi geliştiriyoruz. Sürekli yeni tedaviler geliştirmeye adanmış çalışanlarımızla dünyada 35’ten fazla ülkede HIV, Karaciğer hastalıkları, Hematoloji ve Inflamasyon alanlarında faaliyet gösteriyoruz. Hepatit B hastalarının yaşam süresinin uzatılmasında çığır açan tedavileri hastaların kullanımına sunduk. Hastalığın tamamen ortadan kaldırılması için de bilimsel çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hepatit C alanında daha kısa sürede ve daha az yan etki ile iki tedavi rejimini geliştirdik. HIV/AIDS’in tamamen yok edilebilmesi için ilaç geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir. Bugün dünyada 13 milyondan fazla hasta HIV alanında Gilead tedavilerini kullanıyor.

Gilead olarak geleceğe yatırım yapıyoruz. Araştırma geliştirme çalışmalarına toplamda beş milyar dolardan fazla yatırım yaptık. Sadece medikal anlamda değil sosyal olarak da bu hastalıkların tedavisi için yardımlarımız ve desteklerimiz sürüyor. Gelişmekte olan ülkere yaptığımız yardımların yanı sıra bilimi desteklemek adına yapılan tüm çalışmalara da kaynak ayırıyoruz. Elton John AIDS Vakfı ile başlattığımız Radian projesi global anlamda HIV mücadelesi için önemli bir destek programı. Hayat Bulan Fikirler de bu projelerden bir tanesi. Gilead Sciences Türkiye ARGE faaliyetleri için son beş yılda altı milyon dolar kaynak ayırdı. Bu yıl yedincisi yapılan Hayat Bulan Fikirler bağış programında ise yaklaşık 800 bin dolarlık bir destek sağladı.”

8 yeni projeye yaklaşık 100 bin dolar katkı sağlanacak

Gilead Sciences Türkiye’nin 7 yıldır sürdürdüğü bağış programı, Hayat Bulan Fikirler bu yıl da yeni projelerin hayata geçirilmesini sağlayacak. Desteklenen her iyi fikir, hayatı değiştirir diyerek yürütülen programa kapsamında bu yıl 4’ü bilimsel, 4’ü sosyal olmak üzere 8 yeni projeye yaklaşık 100 bin dolar katkı sağlanacak.

Gilead ile Hayat Bulan Fikirler bağış programına 2013 yılından bu yana 300’ün üzerinde başvuru yapıldı. Gilead Sciences Türkiye bugüne kadar HIV, Hepatit B, Hepatit C, hematoloji, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları gibi hastalık alanlarında 39’u bilimsel, 15’i sosyal toplam 54 projeye destek verdi.

Ödül töreni çerçevesinde önceki yıllarda ödül alan proje sahiplerinin deneyimlerini ve projelerini paylaştığı bir de panel düzenlendi.

Panelde Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dilek Yıldız Sevgi (2013), İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden Sevgi Beşışık ve Metban Mastanzade (2016) ve Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği (2017), ödül öncesi ve sonrası yaşadıkları süreçleri ve ödülün projelerine katkılarını paylaştı.

Okumaya devam et

Biyoteknoloji

Bio Türkiye Kongresi

Yayınlandı

on

Bio Türkiye Kongresi

5-7 Mart Tarihlerinde İstanbul’da yapılacak olan Bioturkiye kongresi Türkiye ve uluslararası  bir çok değerli isimlerin katılması beklenmektedir. Komitenin davet mektubu ve  kongre konuşları aşağıdadır.

Değerli Akademisyenler, Sayın Meslektaşlarım, Bürokratlarımız, İlaç Endüstrimizin Çok Değerli Temsilcileri ve Sevgili Öğrenciler,

İVEK Vakfı Ar-Ge & Biyoteknoloji Komisyonu sağlık alanındaki stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda, Türkiye medikal ve farmasötik biyoteknoloji ekosisteminin geliştirilmesi ve tüm paydaşların katkılarının sağlanabilmesi maksadıyla, BIO Türkiye Organizasyonu’nu uluslararası boyutta düzenleyecektir. BIO Türkiye’nin, medikal ve farmasötik biyoteknoloji alanında doğrudan ya da dolaylı tüm paydaşları bir araya getirmesi ve Türkiye’deki biyoteknoloji ekosisteminin kamu, sivil toplum kuruluşları, üniversite ve endüstri olmak üzere alanın sorunlarının ve çözüm önerilerinin tartışıldığı verimli bir platform işlevi görmesi amaçlanmıştır. Bu organizasyon içinde üç ana etkinlik bulunacaktır.

BIO Türkiye – BIOSphere
BIO Türkiye – StartHUB
BIO Türkiye – Uluslararası Biyoteknoloji Kongresi

BIOSphere
BIO Türkiye içerisindeki bilimsel (akademik) bildiri ve sunumlar dışında kalan alanlarda sunumlar, bildiriler, öneriler, atölye çalışmaları, paneller, sempozyumlar, çalıştaylar ve etkinliklerin tamamı BIOSphere etkinliği içinde değerlendirilecektir. BIO Türkiye Organizasyonu içinde tüm paydaşlar arasında hem networking hem de partnering çalışmaları yapılarak ekosistemin geliştirilmesi ve bu açıdan kamu destekleri ve organizasyonları gibi tüm destek kuruluş ve organizasyonlarının tanıtımları ve hedef kitlesiyle buluşturulmaları sağlanmış olacaktır.

StartHUB
Biyoteknoloji alanında çalışan start-upların ya da henüz girişime dönüşmemiş ürüne dönük araştırmaların bir araya getirildiği bir platform, bu çalışmaların ihtiyacı olan destek ya da yatırımlarla buluştuğu bir HUB (bağlantı) ortamıdır. Start-uplar arasında ya da start-upların ihtiyaç duyduğu ulusal ve uluslararası networking ve partnering etkinlikleri için ortam oluşturacaktır.

ULUSLARARASI BİYOTEKNOLOJİ KONGRESİ
BIO TÜRKİYE- Uluslararası Biyoteknoloji Kongresi, medikal ve farmasötik biyoteknoloji alanında bilimsel katkıda bulunan, biyoteknolojik ilaç üreten, farklı platformları bir araya getirerek güncel bilgilerin aktarılması ve paylaşılması amaçlamaktadır. Biyoteknoloji alanının multidisipliner özelliği nedeniyle ilgili tüm bilimsel disiplinlerden katkı sağlayacak içerik ve kapsamla düzenlenmektedir. Kongrede zenginleştirici bir unsur olarak uluslararası bir katılım planlanmaktadır.

Ana Başlıklar Ve Konu Başlıkları

Farmasötik Biyoteknoloji
 Biyolojik/Biyoteknolojik ilaçların üretimi
 Biyolojik/Biyoteknolojik ilaçların analizi
 Biyolojik/Biyoteknolojik ilaçlarda preklinik ve klinik çalışmalar
 Biyolojik/Biyoteknolojik ilaçların ruhsatlandırılması
 Biyolojik/Biyoteknolojik ilaçlarda patent
 Biyoteknolojik aşıların üretimi
 İleri tedavi tıbbi ürünleri
 Nadir hastalıklarda biyoteknolojik ilaçlar
 Oligonükleotit İlaçlar
 Nanobiyoteknoloji

Hücresel Tedaviler ve Gen Tedavileri
 Genom edisyonu tekniklerinde yenilikler
 Genom edisyonunda etik sorunlar
 Tek gen hastalıklarında, diyabette, kanserde gen tedavileri
 İmmünoterapide gen tedavileri
 Yeni nesil aşıların (RNA, neoantijenler) uygulamaları
 Hücresel ve Dendritik hücre bazlı aşıların klinik uygulamaları
 CAR-T hücreleri ve CAR-NK hücrelerin uygulamaları
 Rejeneratif tıpta hücresel tedavi uygulamaları
 Nörodejeneratif hastalıklarda hücresel tedaviler
 Tanı ve tedavide doku kültürleri ve organoidler

Biyomedikal ve Biyomühendislik
 Doku mühendisliği
 Biyosensörler
 3-D Biyoyazıcılar ve sağlık alanındaki uygulamaları
 Mikrobiyom araştırmaları
 Biyoenformatik/Veri Madenciliği uygulamaları
 Sağlıkta yapay zeka ve modelleme
 Medikal görüntü işleme
 İn silico ilaç tasarımı
 In vitro (vücut dışı) tanı/takip cihazları
 Mikro akışkan sistemler (Lab-on-a-chip/Organ-on-a-chip)
 Medikal görüntüleme sistemleri
 Endüstriyel tasarım
 Sertifikasyon ve MDR 2020 (Tıbbi Cihazların Ruhsatlandırılması, UTS kaydı, CE IVD/MD, IVDR /MDR)

BIO Türkiye-Uluslararası Biyoteknoloji Kongresi’nin dili Türkçe ve İngilizce olacaktır. İngilizce hazırlanmış “Bildiri Özetleri” değerlendirilerek, kabul edilenler bildiri kitapçığında basılacaktır.

BIO Türkiye Organizasyonumuzda İstanbul’da birlikte olmak dileğiyle,
Sevgi ve Saygılarımızla,

Prof. Dr. Ahmet HACIMÜFTÜOĞLU
BIO Türkiye Organizasyonu Başkanı

Dr. Mahmut TOKAÇ
BIO Türkiye Organizasyonu Genel Sekreteri

Kayıt ve güncel bilgi için    https://bioturkiye.org/

Okumaya devam et

Trend

Copyright © 2016 Bilgi Sağlık. Theme by KKtmr - webtasarimi.gen.tr